Yusuf Ter
DOSTUM YUSUF TER Gerçek bir dost, gerçek bir emekçidir Yusuf Ter. Bunların ötesinde o bir duyarlı yürektir. Halkının acısına, sevincine, duyarlılık gösteren, Halkından yana olup, halkını ezenlere başkaldıran sağlam bir kalem, yiğit bir ozandır. Yusuf Ter ile tanışıp yazdıklarını okuduğumda, Aşık Veysel öldüğünde yazılanlar, yani sözde aydınların yazdıkları aklıma geldi. Bu sözde aydınlar, Aşık Veysel ile birlikte halk şiirinin de öldüğünü yazmışlardı. Halk var olduğu sürece halk şiirinin var olacağını bilmiyorlardı. Yusuf Ter de bu var olan halkın içinden çıkmıştı.Bu tezi başlı başına Aşık İhsani’ nin “Ozan dolu Anadolu” kitabı çürütmüş oluyordu. Yine Sevgili Süleyman Yağız’ın “Yürü Bire Hızır paşa” isimli çalışması Halk şiirinin ölmediğine tanıklık ediyordu. 1973 den 2008 geldiğimiz de yürekli bir ozan kendini gösteriyor. Yani bu sözde aydınların dediği olmamıştı. Halk şiiri yaşıyordu. Hem de halkın yanında halk ile birlikte. Gül bülbül edebiyatı yapmadan. Ekranlarda şov yapan ozanlar, devletin sözcülüğünü üstlenen ozanlar, ırkçılık duygularını ön plana çıkaran ozanların (sözde ozanlar) ekranlarda boy gösterdiği bir dönemde ona yer vermeseler de o ruhunda ve düşüncesinde ki paylaşımcı ve evrensel yanı ile halkı ile bütünleşmeyi, zor şartlar altında da olsa yazdıklarını kitaplaştırmayı başarmış bir ozandır Yusuf Ter. Ona duyarlı demiştim, evet , kimsenin cesaret edemediği, kendine halk ozanıyım diyenlerin diline bile alamadığı, Karadeniz de on beşlere, kızıldereye, 6 mayısın kanlı sabahına, İbrahim Kaypakkaya’ya ve bütün devrimci şehitlerimize ,Maraş’a, Çorum’a, Sivas’a, İstanbul Gaziye, Hırant Dink’e, ağıtlar, türküler yakıyor. Yani bazen Köroğlu oluyor dizelerini kavgaya sürüyor, bazen de Karacaoğlan oluyor kara kızın peşinden koşuyor. Ama o hep halkının yanın da olmayı biliyor.Halk Ozanının kim olduğunu, görevlerinin ne olduğunu iyi biliyor. Geçte olsa Yusuf Ter’i tanımaktan mutlu oldum. İyi ki varsın, ekranlarda ki sözde ozanlara karşı, yiğit yüreğin hiç susmasın sevgili Yusuf Ter. 1970 de Kozanlı’ nın , İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, hem çalışır, hem kendini yetiştirir.Sosyal ve edebi yönde kendini geliştirir. Bu çabası sonunda uzun bir yolda kat eder . Güzel resim yapmayı ve şiir yazmayı bilgi dağarcığına katar. Bunları yaparken de sosyal yönünü geliştirmeyi ihmal etmez, o yönüyle de kendini ifade edecek şekilde geliştirir. Önce kendinin neden yaban ellerde olduğunu araştırır. Sonra Yurdundan uzakta çalışan işçilerimizin durumuna kafa yorar, ve sonunda bu sistemin bir oyunu olduğunu anlar. Bu seferde, düzeni sorgulamak için kendini yetiştirmeye başlar, ve bunu da başarır. Bu sistemin ne kadar insanlık dışı bir düzen olduğunu da kavrar. Bu esnada kendine yakın gördüğü siyasi çevrelere de sempati duyar. Bununla birlikte felsefeye de ağırlık verir. Yusuf Ter, Uzun mesafe kat etmiştir. Bu yolu yürürken de yeni siyasi arkadaşlar edinmiştir. Bunların içinde şair ve ozanlarda vardır. En yakın ilgi ve bilgiyi de şair ve yazar Nihat Behrem dan görür. Ondan çok şey öğrenir. Şiirlerinin konusu, resimlerinin kompozisyonu yeni içerik kazanır. Her ikisinde de işçiyi emekçiyi, ezilen halkı konu eder ve anlatır. Kızıldre’ ye ağıtlar yakar, Deniz’e, Yusuf’a, Hüseyin’e destanlar yazar. Günümüzde bankalardan katrilyonları götürenler ceza almazken onların neden idam edildiklerine kafa yorar, araştırır. Yine karşısına yıkılası bu kara düzenin pisliği çıkar. Yusuf Ter. Bu birikimlerini halkla paylaşmak için yazdıklarını dört kitap olarak yayınlar. Halkı uyandırmaya çaba harcar, yılmadan usanmadan, baskılardan, tehditlerden, işkencelerden korkmadan. Çünkü o artık bu yolda bir neferdir. Yusuf Ter Sivas katliamına da duyarsız kalmaz. ( Kendine halk ozanıyım deyip de Sivas faciasına duyarsız kalanlar vardır. Sadece kendi derdini anlatanlar) Onlara da ağıtlar yazar. Kısacası Yusuf Ter kendini halkına adamış yiğit yürektir. Kocaman bir yürek, güzeli, sevgiyi, barışı, harmanlayıp gün yüzüne çıkarabilen. İnsanı ayrı görmeyip hepsini bir kucaklayabilen, sevgisini veren koca bir yürek. Yusuf Ter’ i sanal alemde de olsa tanıdığıma çok mutluyum. Çünkü o dost gibi dost! İnsan gibi insan. Yüreğine kalemine sağlık Yusuf Ter:Komünist ozan
Kul Sefili
İŞKENCE
Can evinden vurulmuşsun
Yoldaş işkenceye diren
Dört yanından sarılmışsın
Yoldaş işkenceye diren
Nice ölümlerden geldik
Devrimin yolunu aldık
Bir öldük biz bin dirildik
Yoldaş işkenceye diren
Düzenin öcü kan irin
İnanın aydınlık yarın
Biliyorum yaran derin
Yoldaş işkenceye diren
İnandık biz bu yol bizim
Gerek bize sabır azim
Hadi benim iki gözüm
Yoldaş işkenceye diren
Panzer barikatın yardın
Özgür bir dünyaydı derdin
Sen nice zulümler gördün
Yoldaş işkenceye diren
İşkencede elin sarıp
Olmadık şey sorup sorup
Konuş derler ceryan verip
Yoldaş işkenceye diren
Der Yusuf’um umut sende
Yürü gayrı safın önde
Durmak olmaz ki şu anda
Diren işkenceye diren
..................Yoldaş işkenceye diren
Yorumlar -
Yorum Yaz