ÇILDIRIYORUZ MU NE?
Bu çıldırma değilse nedir? Her gün yazılı veya görsel medya haberlerinde kadın cinayetlerinden bahsediliyor. “Falanca yerde bir kadına tecavüz edilip öldürüldü. Bir başka yerde. Bir kadın sokak ortasında boşandığı eşi tarafından vurularak öldürüldü.” Bunun gibi ve benzeri haberleri sıkça duyar olduk. Nedir bu kadına yapılan zulüm. Çıldırıyoruz mu ne?
“ Hamile iken sokağa çıkma.”
“ Otur oturduğun yerde sen kadınsın.”
“ Sen evinin işini yap, çalışmak senin neyine.”
Buna benzer aşağılamalar son yıllarda fazlası ile arttı. Sokağa çıkıp hakkını aramak isteyen kadınlarımızı, kızlarımızı da sistemin polisi saçından sürüyerek, kafasına cop ile vurarak darp ediyor, yaralıyor, gözaltına alıyor. Yani kadınları korkutup, sindirip eve hapsetmek istiyorlar. Ama bunu başaramıyorlar ve çıldırıyorlar. Çünkü kadın hangi alana el atsa orada başarılı oluyorlar. O nedendir ki erkek hegemonyası altında ki siyasi partiler kadrolarında kadınlara fazla yer vermezler.
Düşünelim ki meclisin yarıdan fazlası ya da yarısı kadın olsa, görünüm böylemi olur? Halkın aynası olan meclis erkek egemenliği altında her gün kavga dövüş içindedir. Kadınlarımız mecliste çoğunlukta olsalar bu çirkin ve seviyesiz görüntülerin hiç biri olmaz. Çünkü kadının olduğu yerde saygı vardır, sevgi vardır. Bunların olduğu yerde de barış vardır. Barışın olduğu yerde, asık suratlı, bir birine kin ile bakan bir toplum değil güler yüzlü bir toplum vardır. Barış her güzelliğin yaratıcısıdır.
Ülkece bir çıkmazın içine doğru sürüklendiğimiz açık ama bir kesim buna hala gözleri kapalı bakıyor. Bu çıkmaz aslında yaşadığımız toplumu da ikiye bölmüş vaziyette, ortaçağa doğru hızla ilerliyor. Varsa yoksa kadının toplumda ki konumu.
İnsanı ve insanlığı anlamayanlar, kendini demokrasiye ve sosyal yaşama kapayanlar, kadını yaşadığı toplumun dışına itmeye, soyutlamaya, olanca güçleri ile çaba harcıyorlar. Kadını insan olmanın dışında her şeye benzetiyorlar. Kadın ortaçağda bile böyle küçültülüp aşağılanmamıştır. Bu kadar acı çekip zulüm görmemiştir.
Çıldırıyoruz mu ne?
Asır gelmiş yirmi bire dayanmış, ama kadının zulme uğraması bu son yüz yılda ve bu son dört yılda ortaçağı geride bırakmıştır. Hemen aklıma şu soru geliyor, biz bu kadar gerici bir toplum yapısına mı sahiptik? Yoksa bir intikam duygusu mu hortlamıştı. Eğer ikincisi ise bu da kötü. Daha vahimdi. Oturmamış bir demokrasiye sahip ülkemiz hızla yozlaşmaya gidiyordu. Bunu yaparken de kadın üzerinden yapıyordu.
Kadın, anadır, bacıdır, yârdir diye nutuk atanlar, acımadan, eşini, bacısını ya da tanımadığı bir kadını öldürebiliyor. Çünkü onu kendinden küçük görüyor, kendisi ile eşit haklara sahip olamayacağını düşünüyor. Bu tür olaylar kendilerine yüzde doksan dokuz Müslümanız diyen ülkelerde oluyor. Bazı gazetelerde, sosyal medyada, hemen, hemen her gün kadına yönelik hakaret içeren yazılar, yâda kadınları hedef gösteren manşetler atılıyor.
Ülkemizde, son yıllarda, kendine ilahiyatçıyım diyen ve isminin başında Prof. İbaresi olan yoz şahsiyetler her fırsatta din böyle emrediyor deyip kadına olmadık hakaretler ediyor. Ülkeyi yönetenlerde bunlara dâhil. Şimdi bunlara kendine sanatçıyım deyip de sanatın sesinden anlamayan, iktidar yanlısı yoz şahsiyetlerde katıldı. “kadının erkeğin kölesi” olduğunu söyleyecek kadar küçülen bu sanatçıların insanlığın mektebinden geçmediği çok açıktır. Aklı ve vicdanı olan herkes bilir ki insan insanın kölesi olamaz. Kadın erkek diye insanın ayrımı da olamaz. Aradaki biyolojik farklılık birbirine üstünlük sağlamaz. Eğer böyle düşünmüş olsaydık ortaçağdan 21.yy. gelemezdik, yıllar geçerdi ama fikir olarak orada kalırdık. Nitekim ileri demokrasiye gidiyoruz diyenler hala oradan çıkamamışlar. Eğer öyle olmasa idi bilim ve teknoloji çağı yaşanırken feodalizm çağı Osmanlıya özlem duyulur mu idi?
Eğer sizin inandığınız din böyle emrediyorsa, yerin dibine batsın. Yine sizin dininiz kadın erkeğin kölesidir diyorsa böyle din ve bu dinin güdümündeki, insanlık dışı rejimlerde yerin dibine batsın. İnsana insanca bakıp, benim kabem insandır diyebiliyor muyuz en büyük güzellik budur. Benim kabem insandır, başka Kâbe tanımam. Yeter artık elinizi ve dilinizi kadınların üzerinden çekiniz. Çıldırdınız mı?
10.04.2015
Dursunoğlu Ali