GönderenKonu: Sınıfsız Dünya  (Okunma sayısı 187 defa)

idareci

  • Site Yöneticisi
  • İleti: 9
  • Üyelik Tarihi: 19-03-2016
Sınıfsız Dünya
Tarih : 07-10-2019 Saat : 19:13

Sınıfsız Dün Ya İçin Rasim Öz'ün Yazısı

Kul Sefili (Ali Turalı) Anadolu'nun steplerinden gelmiş, genç ama olgun ve bilgin bir ozanımız. Yaşamı boyunca haksızlığa, adaletsizliğe, zulme ve sömürüye karşı savaş vere gelmiş bir barış ve sosyalizm savaşçısı yoldaşımızdır. 
Şiirlerinde, sınıfsal konumu ve bilinci doğrultusunda büyük bir lirizmle sömürüye ve zulme karşı isyan bayrağını yükseltmektedir. Örneğin; "Devrim Erleri" şiirinde, şiirlerini adadığı Aşık İhsani gibi baltasını bileyerek: 

 "Kavgası uğruna başını koyar 
Yolundan döner mi devrim erleri 
Ne ölümden korkar, ne geri cayar 
Ölümden korkar mı devrim erleri" 

İsyanını ve kararlılığını, Pir Sultanlar gibi "yolundan dönmezliği" haykırmaktadır. Yolunun neresi olduğu da "Parti" şiirinde 

"Yürüyoruz, hızlı sağlam adımla 
Hiç durmadan önderlerin izinde 
Gerçek sosyalizmin programını 
Bulacaksın partimizin tezinde 
Suphi, Nejat partimizin önderi 
Durma yoldaş yürü yürü ileri" 

Dizeleri ile göstermektedir. 
Yedi yüz yıllık halk şiirimiz, halkımızın kültürünün en önemli, en verimli kaynaklarından ola gelmiştir. Turalı, şiirlerinde bunu en etkin ve en yaygın biçimde dile getirmektedir. Çoğu kimsenin sustuğu günlerde Kul Sefili şiirleri ile de ezilenlerin çığlığı olmuştur. Turalı bir isyan bayrağı olarak işçi sınıfının "Savaş Yolunda" şiirlerini silah yapmıştır. 
Yirmi birinci yüzyılda bir büyük yangın devam ediyor, bu bir "çağ" yangını, bu yangında herkesin şu yada bu biçimde bir payı ve sorumluluğu var. Bu yangının tam merkezinde olan işçi sınıfı ve emekçi halk bulunmaktadır. Kazanılmış tüm hakları teker teker gasp edilmektedir. Ezen emperyalist güçler, ezilen sınıfı, halkları, kültürleri ile, zenginlik kaynakları ile birlikte katledilmekte olan bir insanlık var. İşte bütün bunlara karşı Turalı yoldaş, etiyle, kemiği ile, kanıyla, özlemleri, umutları, özlemlerimiz ve umutlarımızla korkusuzca isyanını haykırıyor şiirlerinde. Nazım vari; "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine" demeye getiriyor türkülerinde 
Pir Sultan gibi "men dönmezem yolumdan" diyor. 
Onun bu türkülerinde, direnişi, isyanı, aşkı ve ölümü duyup, korkuyu ise çöpe atıp umutlarımızın yeniden yeşerdiğini buluyoruz. 
Sonu yenilgi ile bitmiş olsa bile, işçi sınıfının emekçi halkla birlikte yeniden yeneceği inancımızı daha da pekiştirmektedir ozan. Şafağı çağırıyor ozan, karanlığı delerek ışığa ulaşmak için. 
Dilde, içerikte, anlatımda bir coşku selidir Kul Sefilinin türküleri. Turalı, belki Ahmet Arif gibi prangalara vurulmamış, nazım gibi "kellesinin koparılması" düşünülmemiş ama o hocası Aşık İhsani gibi hep baltasını bilemiş, biliyor ve niçin bilediğini de biliyor. Ve "BİR GÜN MUTLAKA" yine yeneceğiz, yine geleceğiz diyor. "BİR GÜN MUTLAKA" YOLDAŞ! 



- Av. Rasim ÖZ -