Dağ Çiçeği
DAĞ ÇİÇEĞİ
(İçerdekinden)
Sen dağ çiçeğisin
Bozkırın ortasında
Boy verip uzamışsın, özgürce
Işığını aldığın güneşin altında,
Sele serpe yatışınla.
Özgürlüğün tadını çıkarırsın,
Bir dağ yamacında,
Baskıdan, zulümden uzak
Renk renk açılışınla.
Çünkü sen bir dağ çiçeğisin,
Doğanın koynunda dilediğince yaşayan.
Ben bir tutsağım,
Emperyalizmin zindanlarında,
Kafese konmuş kuş gibiyim.
Umutlarımız bir idi.
Girdiğimiz yaşam mücadelesinde.
Ama sen özgürsün verdiğin kavgada,
Bense vurulmuşum prangalara.
Ben mahkûm yaşarken karanlığın kuytuluğunda,
Sen özgürsün dağların tepesinde.
Yeşermiş, boy atmışsın güneşin ışınlarıyla,
Bense çürümüşüm, güneş görmeyen izbelerde,
Karanlığa gömülürken tüm duygularım,
Sen havayı soluyorsun, dilediğince.
Sen bir dağ çiçeğisin,
Doğanın koynunda,
Dilediğince yaşayan.
Ben bir tutsağım,
Emperyalizmin zindanlarında,
Kafese konmuş kuş gibi.
Ve sen özgürlüğün gülüsün,
Özgür insanların elinde,
Dağlardan koparılıp gelen,
Gönülleri süsleyen.
Ve sen dağ çiçeğisin,
Duvarlar arasına tutsak olmayan,
Bense esir düşmüşüm,
Düşündüğüm için zalimlerin eline,
Haklarımın kısıtlandığı şehirlerde.
Sen özgürsün şehirlerden uzakta,
Dağ başlarında,
Ben tutsağım emperyalizmin kanlı ellerinde.
Sen dağ çiçeğisin dilediğince yaşayan.
Ben mahkumum,
Prangalara vurulup, zindanlara atılan.
14.03.1997 – 00.48
SARIGAZİ
Geri İleri
Yorumlar -
Yorum Yaz